DOLAR42,2134% 0.24
EURO48,8967% 0.3
STERLIN55,6436% 0.35
FRANG52,4455% 0.39
ALTIN5.434,09% 0,83
BITCOIN102.177,720.171
reklam

TEO-POLİTİK SAVAŞIN MEZOPOTAMYASI

Yayınlanma Tarihi : Google News
TEO-POLİTİK SAVAŞIN MEZOPOTAMYASI
reklam

Dün tarihi bir gündü. 13 Ekim 2025’de Mısır’da “Şarm el-Şeyh Anlaşması” imzalandı. Savaşan tarafları İsrail ile Filistin’di. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trump’ın davetine icabetle ülkeye giden Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın katıldığı imza töreni birçok ülkeden liderlerin de alana gelmesiyle imzalandı. Hiçbir barış yoktur ki savaştan kötü olsun. Hayırlı olsun, daim olsun dileklerimizi sunuyoruz.

Filistin’ in uluslararası alanda temsilcisi konumundaki -resmî adı İslamî Direniş Hareketi olan- Hamas, Filistin Ulusal Yönetimi’nde seçimle belirlenmiş Filistin Parlamentosunda çoğunluğu elinde tutan Filistinli paramiliter örgüt ve Sünni İslamcı ve militarist siyasi partinin adıdır. Biliniyor ki 2005 yılında İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi, 2006’daki seçimlerin ardından Hamas’ın Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmesi ve 2007’de El Fetih’le yaşanan iç savaştan bu yana çatışma devam etmekteydi.

Bu durum 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın, İsrail geneline geniş çaplı saldırısı ile zirveye tırmanmıştı. Bu saldırıya iki yıldır aralıksız Gazze’yi bombalayarak karşılık veren İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü soykırımda, yaşamını yitirenlerin sayısı 20 bin 179’u çocuk olmak üzere, 67 bin 173 olarak kayıtlara geçti.

Şu tarih itibariyle iki taraf arasında barış imzalanıp savaşın bitirilmesine karar verilmiş gibi gözükse de bölgedeki tansiyonun hiç düşmeyeceği düşünülmektedir. Kazananı var mıdır bu savaşın bilmiyoruz ama her iki taraftan da maalesef yine masum siviller, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar hayatını kaybetti.

Bölgesel gibi görünen bu çatışma 3. Dünya savaşının kıvılcımı olabilme kapasitesine sahiptir. Bu yangının söndürülmesi, yayılmaması ve büyümemesi için yapılan barışın kalıcı ve sürdürülebilir olmasını ümit ediyoruz. Aksi takdirde insanlık için büyük bir katliamın çanları yine çalmaya devam edecektir. Tabi bu kadar masum insanın katledildiğini gördükçe aklımıza birtakım sorular takılmıyor değil. Bu sorular üzerinde biraz beyin jimnastiği yapalım isterseniz.

Savaşın ahlakı olur mu? Seni yok etmek isteyen düşmanına karşı ahlaki bir zeminde hareket edebilir misin? Etik kurallar insan kaynaklı afetlerin en büyüğü olan savaşta geçerli olabilir mi? Örneğin, düşmanını öldürmenin, yok etmenin, infaz etmenin ve rastgele bombalamanın ahlakı olur mu? Olmaz! Olmuyor da…

İşgalci İsrail ile topraklarını kurtarmak isteyen yaklaşık 5 milyon nüfuslu Filistin’in düşmanlığı yüzlerce hatta binlerce yıla dayanıyor. Uzun zamana yayılmış ve kör düğüm olmuş bu düşmanlığın ahlakını bugünkü düzlemde belirlemek olanaklı mıdır?

Başka bir soruyla devam edelim.

Savaşın hukuku var mıdır? Varsa nasıl olmalıdır?  Mesela hasmına açıkça savaş ilan edeceksin. Savaş esnasında esir düşen veya hayatını kaybedenleri karşılıklı takas edeceksin. Yaralı ve hastalara muamelen insan hakları ölçeğinde olacak.  Gazeteci, Ambulans ve hasta bakıcı gibi insani görev yapan tarafsız çalışan kişileri koruyup gözeteceksin gibi…

Peki…

Bu hukuku kim belirler?

Bu hukuka uymasan ne olur? Yaptırımı nedir ve yaptırımları kim uygulayabilir?

Savaşan taraflardan hukuka uymayanları kim, nasıl cezalandırır?

Bugünkü düzlemde cevap olarak Birleşmiş Milletler mi diyeceksiniz! (Hımm!)

Çok romantik bir cevap oldu değil mi?

…..                                         …..                                         …..

İsrail, 14 Mayıs 1948 tarihinde bağımsız ve demokratik bir ülke olarak kurulmuştur. İsrail’in şimdiki nüfusu yaklaşık 10 milyon kadardır. İsrail’ de yaşayan Yahudiler’ in kökeni, yaklaşık dört bin yıl öncesine, İbrahim, İshak ve Yakup peygambere kadar dayanır.  İsrail adı Yakup peygamberden gelir.  İnanışlarına göre Yakup Tanrıyla güreşmiş ve onu yenmiştir. İsrail ismini Tanrı Yakup peygambere bu nedenle vermiştir.

Yahudilik inancına göre; Tanrı Yehova tarafından İbrahim peygambere ve soydaşlarına “Vadedilmiş Topraklar” olarak bildiğimiz alan, bugünkü Filistin ve İsrail Devleti topraklarıdır.

Tevrat’ın Tekvin kitabının 15. Bab’ında şöyle yazmaktadır:

O günde Rab, Abraham’la ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.

Yahudi inancına göre bu metinde geçen Fırat Nehri ‘nden Nil Nehri’ne kadar olan geniş bölge İsrailoğulları’na tanrı Yehova tarafından vadedilmiştir. Birçok dinin doğduğu bu topraklar, Haçlı Seferlerinin yapılmasına da sebep olmuştur. Bugün Arap-İsrail gerginliğinin de ana sebebi bu toprakların paylaşımıdır.

Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet’e göre bu bölge çok özel ve kutsaldır. Örneğin Hz. İbrahim Harran’da doğmuştur. Hz. İbrahim’in oğulları İsmail, İshak, Yusuf ve Yakup bu topraklarda yaşamıştır. İbrahim, İshak ve Yakup’un mezarları bu bölgededir. Musa Yahudileri Mısır’dan çıkartıp buraya getirmiştir. Tek tanrılı dinlerin kutsal kaynaklarına göre yukarıda da ifade ettiğimiz üzere Tanrı Kenan ülkesini, Hitit ülkesini ve Amon ülkesini Hz. İbrahim’in soyuna ve Araplara vermiştir. Bu bölgeyi değerli kılan geçmişidir ve birçok peygamberin burada doğması, yaşaması ve ölmesidir. Hz. İsa’ nın burada kutsanması da ayrıca bu bölgeyi inananları açısından çok önemli hale getirmektedir.

İbrahim’i dinler açısından bu kadar kutsal olan bu toprakların bugünü ve geleceği ancak ve ancak dününü bilmekle mümkündür. Bugünkü savaşı anlayabilmek için dünün düşmanlığını ve bu düşmanlığın tarihsel köklerini bilmeniz gerektir.

Hamas örgütü 7 Ekim 2023 tarihinde büyük bir saldırı ile başlattığı eyleme “AKSA TUFANI” ismini verdi. Buna karşılık veren İsrail’ in ise karşı saldırısına “DEMİR KILIÇLAR” ismini neden verdiğini bilmeden konuyu anlayamaz, anlatamazsınız.

Savaşın hukuku zamanın ruhuna, mevcut durumun şartlarına göre değişiklik arz ederken; insanoğlunun nefsini galip ettirme arayışındaki aç gözlülüğü ile vahşiliği hız kazanarak yolculuğuna devam etmektedir. Beş bin yıldır demokrasinin uğramadığı bu kadim ve kurak topraklar, daha çok kanla sulanacak, bombalarla ekilecek ve insanla gübrelenecek gibi gözükmektedir. Ama yine de enseyi karartmamak gerekiyor. Umuyor ve istiyoruz ki insanlığın geleceği barış, huzur ve güven dolu, savaşın sadece tarih kitaplarında okunduğu mekanlarda olsun diyor,

Afetsiz günler diliyorum…

*

HÜSEYİN KANZA

reklam

YORUM YAP

reklam

DÖVİZ KURLARI

  • DolarDOLAR
    ALIŞSATIŞFARK
    42,202942,2134% 0.24
  • EuroEURO
    ALIŞSATIŞFARK
    48,860948,8967% 0.3
  • SterlinİNG. STERLİNİ
    ALIŞSATIŞFARK
    55,618055,6436% 0.35
  • FrangİSV. FRANGI
    ALIŞSATIŞFARK
    52,412952,4455% 0.39
  • Kanada DolarıKAN. DOLARI
    ALIŞSATIŞFARK
    30,076230,0901% 0.87
  • Çeyrek AltınÇEYREK ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    8.693,338.884,74% 0,83
  • Gram AltınGRAM ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    5.433,335.434,09% 0,83
  • BitcoinBITCOIN
    FİYATDEĞİŞİM
    102.177,720.171
reklam

DÖVİZ ÇEVİRİCİ

  • Satış
    Alış